06 May CAN YÜCEL VE HIDRELLEZ
1992 yılında bir satırına bile dokunulmamış
yani söylendiği gibi yazılmış, yazdırılmış, doğaçtan bir şiir denemesi olan Hıdrellez şiiri…
Bütün kızlar, erkeklerin lodoslarına karşı
Hem giyinmiş hem soyunmuşlar
Hem de kapanmışlar içlerine
Badem taneleri gibi
Ve lodos vurdukça
O eteklerini kaldıran lodos
Doğdukça doğurdukça kendilerini
Kocasız bir bebek gibi…
Deniz Tanrısı gelecek de o güzelim kızları
Öpüp okşayacakmış…
Başka ve o yaşta
Niye beklesinler ki
Kayaların başında
O dallı giysileriyle
Kimi bekler ki onlar
Poseydon’dan başka
Bu kayalarda durmuş
Bu kızlar ne bekler ki
Bir aşk için boğulmaktan başka…
Hepsi de karaya vurup
Zeytinlerle keçiboynuzlarına
Kendilerini dağıtıp verip
Kökten çıkan dallardan
Yapraklar olmaya…
Rüyası bu Datça’nın
Kadınları okudukça
Okunacak bir güzel kadınlık ve güzellik
Datça olacak Datça
Kadınların yarımadası…
Boşuna değil o dediğim
Burası Afrodiça…
Ve gördüğüm bütün herşey
Sevda, Aşk ve Tazelik
Ve zeytinlerden ve yaşamaktan
Başka bişeyi olmayanların yeri…
Kara Maça’ya karşı…
Fallarda kurtulmuş görünen
Ademi Bademiyle
İyi bilir bir kişiynen
Yaşamı bilmeyiylen
Yaşanan belki de bir haç
Denizin üstüne vurulmuş…
Ama şeklini derhal bozabilir
En ufak bir esinti.
Mesela bir hilal de olabilir.
Korkutucu olan şey benim gördüğüm
Ne haç, ne acı, ne haraç olmasıdır…
Burayı ben gözlerimi kapadıktan snra dünyaya
Yaşamayı hızla öğrenemediğimizden ötürü
Bu yarımadaya, yarım yarım derken
Ufalaya ufalaya
Zaten bitirmişsiniz ya…
Ufalarsanız eğer
İki elim boynunuzdadır derler a…
Kucağıma kapıp öleceğim,
Ne gavurun, ne müslümanın…
Hiçbiriniz görmeyeceksiniz artık o güzel yeri
İşte bu şaiirin ve ölümün emri…
Can Yücel
*Herkesi dilekleri kabul olsun!*
Yorum Yapılmamış