SHANTARAM

20 Oca SHANTARAM

Muhteşem kelimesini hakeden

otobiyografik bir romanı sizlere tanıtmak istiyorum.

Yazar Gregory David Roberts’in 2009 yılında Artemis yyınlarından çıkan büyük bölümü kendi hayatından yaşadıklarından ortaya çıkan hatta bir ara yönetmenliğini Mira Nair’in yapacağı Johnny Deep ve Amitabh Bachchan’ın üstleneceği film hazırlıkları bile yapılmış fakat daha sonra amerikan film sektöründeki kriz nedeniyle ertelenmiş orjinal bir hikaye Shantaram!  Kelime anlamı tanrının huzur bahşettiği barış adamı.

Gerçek ismiyle G.D.Roberts kitaptaki sahte ismiyle Lindsay ve hintli dostlarının ona taktığı isimle Linbaba yine sevenlerinin taktığı lakabı ile Shantaram; Avusturalya Melbourne’de doğup, bir dizi silahlı soygun suçundan dolayı 19 yıl hapse mahkum edilmiş ve daha sonra hapisten kaçıp 10 yıl boyunca Bombay (Mumbai) da kaçak yaşarken gecekondu sakinleri için ücretsiz bir klinik işletip hatta Bombay mafyası için kalpazanlık ve silah kaçakçılığı yapmış maceracı bir karekter. Hikayenin özetini buradan ve buradan izleyebilirsiniz.

Belki edebiyat çevrelerinde edebi anlamda yeterli bulunmayarak eleştirilen bir roman olsa da benim için bir kitapta olmazsa olmaz olan çekicilik en başından en sonuna bu hikayeyi okuma isteğinizi sürekli kamçılıyor. Özellikle Hindistan ve yaşam biçimi Hint felsefesi ilginizi çekiyorsa bu kitaptan çok şey öğreneceksiniz.

Yazarın deyişiyle; ‘Aşk, keder ve yaptığımız seçimler hakkında bildiklerimi öğrenmem çok sürdü, dünyanın pek çok yerini dolaşmam gerekti ama hepsinin özünü bir anda, bir duvara zincirlenmiş halde işkence görürken kavradım. Beynimde yankılanan çığlıklar arasında, elim kolum bağlı ve tamamen çaresizken aniden farkettim, hala özgürdüm. Ve yaptığınız seçim, nefret etme ya da affetme kararı, hayatınızın hikayesi olabiliyor.’

Son derece canlı karekterlerin yer aldığı romanda Linbaba acıyı, ölümü, özgürlüğünün kısıtlanmasını, mutluluğu, aşkı, ruhsal arınmayı ve hayatın amacını keşfediyor. Ve bunu ‘ Kirliliğin içinde temiz kalma, temizliğin içerisinde kirli olma’ şeklinde ifade ediyor. Burada ilk olarak gecekonduda ücretsiz klinik işlettiği zaman ruhen yaşadığı arınmayı ve huzuru cümlenin ikinci kısmında ise Bombay mafyası için çalışırken yaşadığı ruh kirliliğini ve hayal kırıklıklarını çok güzel özetlemiş oluyor.

Hindistan da tanıştığı çeşitli insanlarda fark ediyor ki iyi adam ya da kötü adam diye bir şey yoktur. Sadece içlerinde iyilik ya da kötülük barındıran, yapılan eylemlerdir. İnsanlar sadece insandır, onların iyilikle ya da kötülükle bağdaştıran ise ne yaptıkları ya da yapmadıklarıdır. Gerçek şu ki sahici sevgiyi hissederek yaşanan bir an, en asil ya da en hain adamın bile kalbinde, hayatın anlamına dair bütün amacını ve işlevini yerine getirmiş olur.

Hindistan’ın büyülü atmosferininde etkisi ile bu on yıllık sürede önceden ulaşamadığı aşk gibi baba sevgisi gibi mutlulukları yaşayan Linbaba aynı hızla ölüm ve hayal kırıklığı gibi acılarıda yaşamış olmasının sonucunda şu felsefeye kavuşmuştur. ‘ Bazen doğru nedenler uğruna yanlış şeyler yapmak gerekir. Önemli olan nedenlerimizin doğruluğundan emin olmak ve yanlışı kabul etmektir. Kendimize yalan söyleyip yaptığımızın doğru olduğuna inanmamalıyız.’

Kader her zaman önümüze iki seçenek sunar, seçmemiz gereken ve seçtiğimiz…

Hindistan’ın gorası Shantaram; her zaman seçmesi gerekeni seçememiş bir karekter olsa da ruhunu kurtarma mücadelesine hep devam etmiş ve fark etmiş ki;

Ruh hiç bir kültüre ait değildir ve sonsuzdur. Kalp gerçeklerle ve acıyla yüzleşince de ruhu dizginleyemezsiniz. Sevgi istememizin ve onu çaresizce aramamızın nedenlerinden biri de sevginin yalnızlığın, utancın ve kederin tek ilacı olmasıdır. Fakat bazı duygular kalbinizde öyle derinlere gömülüdür ki sadece yalnızlık onları tekrar bulmanıza yardımcı olabilir. Bazı gerçekler o kadar acı vericidir ki sadece utanç onlarla yaşamanıza yardımcı olabilir. Ve bazı şeyler o kadar üzücüdür ki sadece ruhunuz sizin için ağlayabilir.

Özetle ben kitapta bambaşka bir bakış açısıyla suçlu dediğimiz insanların iç dünyalarını ve yakarışlarını, iyi insan olma çabalarını, kabuklarımızdan çıkıp bambaşka kültürlerde tohumlar atıp yeni yaşamlar oluşturabileceğimizi, acıda ve  mutlulukdaki yalnızlığımızı keşfettim bakalım sizler neler keşfedeceksiniz.

* Kitabın 863 sayfa olması sizi korkutmasın! İyi okumalar *

Yazar ile ilgili detaylı bilgi burada