BAŞIMA DA KONUYOR AMAN MARTI KUŞLARI - Nilufer.ist
1026
post-template-default,single,single-post,postid-1026,single-format-standard,ajax_fade,page_not_loaded,,no_animation_on_touch,qode-theme-ver-7.7,wpb-js-composer js-comp-ver-4.7.4,vc_responsive
 

BAŞIMA DA KONUYOR AMAN MARTI KUŞLARI

25 Mar BAŞIMA DA KONUYOR AMAN MARTI KUŞLARI

Edebiyat dünyamızın en şanslıları şiirler bence. 

Klasikleşmiş olsalar bile insan hayatında romanlar bir kez, iki kez bilemedin üç kez okunuyor. Ama şiiler hiç eskimiyorlar her daim dilimiz de.

Bu hafta sonu yaptığımız İstanbul’da kültür turumuzun başlangıcını kadıköy vapur iskelesinden yaptık. Bir elimiz de çıtır çıtır İstanbul simiti, diğer elimizde Orhan Veli’nin İstanbul şiirleri; çıktık Karaköy seferine.

 

Ne Cımbızlı Şiir ne İstanbul  Türküsü kaldı,

ne  Dedikodu ne Güzel Havalar kaldı okumadığımız

ama en son İstanbul’u Dinliyorum dedi şair bize…

 

İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı;

Önce hafiften bir rüzgar esiyor;

Yavaş yavaş sallanıyor

Yapraklar, ağaçlarda;

Uzaklarda, çok uzaklarda,

Sucuların hiç durmıyan çıngırakları;

İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı.

 

İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı;

Kuşlar geçiyor, derken;

Yükseklerden, sürü sürü, çığlık çığlık.

Ağlar çekiliyor dalyanlarda;

Bir kadının suya değiyor ayakları;

İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı;

 

İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı;

Serin serin Kapalı Çarşı;

Cıvıl cıvıl Mahmutpaşa;

Güvercin dolu avlular.

Çekiç sesleri geliyor doklardan,

Güzelim bahar rüzgarında ter kokuları;

İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı;

 

İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı;

Başında eski alemlerin sarhoşluğu,

Loş kayıkhaneleriyle bir yalı;

Dinmiş lodosların uğultusu içinde

İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı;

 

İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı;

Bir yosma geçiyor kaldırımdan;

Küfürler, şarkılar, türküler, laf atmalar.

Bir şey düşüyor elimden yere;

Bir gül olmalı;

İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı;

 

İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı;

Bir kuş çırpınıyor eteklerinde;

Alnın sıcak mı değil mi, biliyorum;

Dudakların ıslak mı değil mi, biliyorum;

Beyaz bir ay doğuyor fıstıkların arkasından

Kalbinin vuruşundan anlıyorum;

İstanbul’u dinliyorum.

 

İçimiz de İstanbul aşkı kalbimiz de dostlarla buluşacak olmanın heyecanı dizeler aldı götürdü bizi. Başımıza konmadı martı kuşları ama yol boyunca seferimize eşlik ettiler, sanki büyük şaire selam olsun dercesine… İşte o zaman bir kez daha anladık Orhan Velin’nin İstanbul sevdasını ve kısa bir vapur yolculuğunda olsa da paylaştık bizlerde!

* İyi pazarlar*

 

Yorum Yapılmamış

Yorum yap
CAPTCHA

*

Başa Dön