27 Ağu EVREN DE HOLOGRAM MIDIR?
Kitaplar arda arda açılan kapılar gibidir.
Her kitap beni başka bir kitaba yönlendirir en başından beri felsefem olan Alcott’un sözü gibi ‘’ Umutla açılıp kazançla kapanan bir kitap, iyi bir kitaptır’’ Ben de diyorum ki her kitap size yeni kapılar yeni ufuklar açar.
İşte yine böyle okuduğum bir kitaptan doğdu Emel Keskinkılıç’ın Sınır Ötesi Yayınlarından çıkan Tanrı İnsanda Uyur İnsanda Uyanır kitabı…
Bu kitabı sizlere nasıl anlatıp, nasıl tanıtsam diye uzun uzun düşündüm. Çünkü aslında tek bir gerçeği anlatıyordu ama bir çok konudan bahsederek. Kitapta kimya, matematik, teoloji, astroloji, psikoloji, edebiyat … her konuda bilgiler var, incelemeler sonucunda oluşan çıkarsamalar var.
Ana fikri tek cümlede özetlemek gerekirse ;
Aşağısı yukarıya, yukarısı aşağıya benzer ve aslında varoluşun amacı Tanrı’dan bir parça olduğumuz gerçeğini hatırlamaktır.
Einstein’nın da dediği gibi ‘’ Bilim önemlidir, ama hayal gücü her şeyden önemlidir.’’
Ya normalde günlük yaşantımızda algıladığımız hayatı gerçek zannediyorsak ve tüm çakralarımız açıldığında tüm hayatın aslında uzun bir rüya olduğunun farkına varıp uyanırsak.
Ya maddenin ilahi bilinçte var olan bir düşünce şekli olduğunu ve aslında gerçekten var olmadığını fark edersek.
Ya aydınlandığımız zaman aslında başlangıç ve sonun bir ve aynı olduğunu anlarsak.
Bazıları daha önceden bildiğimiz bazıları şüphe duyup üstünde uzun uzun düşündüğümüz bazıları ise hiç duymadığımız için şaşırıp kalacağımız neler var neler kitapta!
Mesela ben günümüz popüler konusu Kuantum hakkında çok yüzeysel bilgiye sahiptim ve Atomda elektronların 9,10×10 -28 garamlık mini minnacık kütleleriyle hem kendi çevrelerinde hemde çekirdek çevresinde (tıpkı güneş sistemimizdeki gibi bir mikro-makro kozmoz benzerliği gibi) saniyede 100.000 km. hızla ve de birbirlerine çarpmadan döndüklerini bilmezdim. Bizler yerimizde sakin sakin oturduğumuzu zannederken yapımızdaki elektronlar birkaç saniyede dünyayı turluyorlar. Ne büyük bir enerji siz düşünün. Üstelik bu dönme olmasaydı ve atomlar arası boşluk ortadan kalksaydı hiç bir şey kalmayacağını da yeni öğrendim. Kısacası şimdi hedef Kuantum bilgilerimizi güçlendirecek yeni kitaplar okumak gördünüzmü bu kitabın kapağı başka bir kitabın kapağını açıyor 🙂
Kitabın önsözünde yazarın bir sorusu var:
‘’Işık dalga mıdır yoksa tanecik midir?’’ İşte her şey bu sorunun cevabında yatıyor. Kitabın ilerleyen bölümlerinde özellikle Holografik Evren tezinin verdiği cevaplarla sonuç bölümünde yazar; insanın kendi gerçeğini ancak içsel kıyametini yaşayarak anlayabileceğini ve bunun sonucunda kendi gücümüzün dışımızda değil içimizde olduğunu fark ederek, insanlık için yepyeni bir Altın Çağ başlatabileceğimizi ve bilinçlerimizin cennetine ulaşabileceğimizi müjdeliyor. Tıpkı Maya takviminin 2012 de gireceğimizi söyledi 5. Dönem gibi nerden mi hatırlıyorsunuz?… tabiki Marduk yazı dizimizden 🙂
Dünya görüşüm her farklı düşünceyi dinlemek, okumak mantık süzgecimden geçirdikten sonra kendi bilgi dağarcığımda yer vermek şeklinde olmuştur. Kitaptaki sayılar bölümün deki 2 sayısı ile ilgili bölümü ilginizi çekeceğini umarak örnek vermek istedim.( Belki benimde uğurlu sayım olması etkili olmuştur.)
Dualitinenin sembolü olan 2 evrende enerjilerde dahil olmak üzere her şeyin ikili karektere sahip olmasında ortaya çıkıyormuş. Örneğin hayat ve ölüm, ruh ve madde, gece ve gündüz, pozitif ve negatif kutuplar, kadın ve erkek…
İki zıt kutub bir araya geldiklerinde ikilik ortadan kalkıp birliğe yani nötr bir hale geçermiş tıpkı yin ve yang gibi; hem dişi hem erkeği hem iyi hem kötüyü sembolize eden ikilikleri içinde barındırdığı halde sonsuzluğu, zamansızlığı, mekansızlığı ve hiçliği temsil eden bir çember oluştururmuş. Baktığınızda ne bir başlangıç ne bir son sadece farklı bakış açıları bulunurmuş. Tıpkı Mevlana’nın dediği gibi ‘’ Nesneleri zıtları aydınlatır’’ ve tek olan, zıttı olmayan Tanrı’dır.
* Bu söz üzerine sadece iyi okumalar iyi düşünmeler denir*
Yorum Yapılmamış