27 Eyl TARİH GEÇMİŞTE YAŞANAN MIDIR, YOKSA TARİHÇİLERİN ANLATTIKLARI MI?
Hep bu soruyu düşünmüşümdür?
Padişahların, kralların korku ve baskı ile hüküm sürdükleri dönemlerde yaşayan tarih yazıcıların objektif olduklarını düşünmek ne kadar gerçekçi olabilir ki? İşte Ahmet Ümit de Everest Yayınlarından çıkan Sultanı Öldürmek adlı kitabında bunu konu alan bir hikaye kaleme almış.
Basit bir cinayetin arkasında yatan ortaya çıkmamış gerçekler, dile getirilemeyen şüpheler, zamana gömülmüş aşk ve nefretin yüzeye çıkışındaki korkutucu yıkımlar, psikojenik füg hastalığının insanı sürüklediği bilinmezlik anları, dile getirmenin bile tehlikeli olduğu Osmanlı da baba-oğul-kardeş katilliği bilmecesi, geçmiş yaşamının insanoğlunun geleceğini nasılda derinden etkilediğinin farkındalığı, hayatın nasılda bir yanlış anlaşılmalar zincirine maruz kaldığını görmenin şaşkınlığı …
Ahmet Ümit hep sevdiğim ve kitaplarını büyük bir şevkle okuduğum bir yazar olmuştur. Tarih-polisiye-aşk üçlemesi beni her zaman çekmiştir. Sultanı Öldürmek kitabında da gizem sürükleyiciliği artırıyor ve yazarın her zaman beklenmeyen son ile okuyucuyu ters köşeye atırması ayrı bir keyif veriyor.
Yazarın üzerine oturttuğu tarih şablonlu İstanbul betimlemerinden ve psikolojik irdelemelerinden ayrı keyif aldığımı belirtmeden geçemeyeceğim.
Kitabında sonunda belki cinayetler çözülmüş ve karşılıksız aşklar huzura kavuşmuş olabilir ama benim kafamda hala çözülmemiş bir hakan cinayeti ve düzeltilmemiş tarih sayfaları kaldı; sanırım bu konuda daha çok okuyup araştırma yapmak gerek. Yazarın İstanbul Hatırası isimli kitabını daha önce sizlerle paylaşmıştım, eskilerden bir kaç kitabını daha paylaşmayı planlıyorum.
Sözün özü keyifli bir kitap üstelik bilgi anlamında da doyurucu bir kitap okumanızı tavsiye ederim.
Fatih’in çocukluk karalamaları
Fatih’in Tuğrası
Yorum Yapılmamış