09 Oca CEMAL SÜRE(Y)YA
Büyük bir ihtimalle ölmüştük
Şehir kan-kıyametti arkamızda,
Gökyüzünü katlamış bir köşeye koymuştuk
Yıldızlar kaldırımlara dökülmüştü bütün
Hamza bütün parmaklarını ortaya dökmüştü
Cebinde biriktirdiği parmaklarını,
Hamza son şarkıyı kırka bölmüştü,
Doğrusu iyi idare etmiştik
Doğrusu iyi haltetmiştik
Yaşayanlar seven sevene dünyada,
Biz öldüğümüzle kalmıştık…
Yıl 1953 Cemal Süreyya
Sizlerle Cemal Süreya ile ilgili az bilinen bir öyküyü paylaşmak istiyorum; isminin bir harfi üzerine iddiaya girip Süreyya soyadını iddiayı kaybedince Süreya olarak değiştirmesini. Bu konuda Üvercinka’nın telefon numarası ile ilgili veya tavladaki iddia üzerine gibi bir çok söylenti olmasına rağmen bence en gerçekçi olan iddiayı aktarmak istiyorum.
Cemal Süreya ve şair Sezai Karakoç üniversitede sınıf arkadaşıdırlar. Ve sınıflarında ‘Muazzez Akkaya’ isminde bir de kız vardır. İkisi de bu kızı gizliden gizliye severler. Sınıfta gün boyu aynı kıza duydukları ilgiyi birbirlerine anlatırlarmış. Hatta Muazzez’e yazdıkları şiirleri birbirlerine okurlarmış. Sonra bu aşk, zamanla kızışmış ve birbirlerine ‘ben elde ederim, sen edersin’ derken ‘kim elde edecek?’ diye iddiaya tutuşmuşlar. Kaybeden büyük bir bedel ödeyecek demişler. Ve bu bedel ömrü boyunca üzerinde kalacak. Bedene fiziksel bir zarar olmayacak diye de karar kılmışlar. Ve sonunda olay adını değiştirmeye kadar gelmiş…
Cemal Sürey(y)a kazanırsa ;Sezai Karakoç’un soyadı ‘Karkoç’ olacak.
Sezai Karakoç Kazanırsa ; Cemal Süreyya’nın soyadı ‘Süreya’ olacak.
ve tabi tahmin ettiğiniz gibi Sezai Karakoç Muazzez ile çıkmaya başlar. Cemal Süreyya da gidip tek ‘Y’ harfini attırır soyadından.
İşte Süreyya’dan Süreya’ya geçiş dönemi böyle olmuştur. Süreya soyadını ilk olarak Elma şiirinde 1956 da kullanır.
Şimdi sen çırılçıplak elma yiyorsun
Elma da elma ha allahlık
Bir yarısı kırmızı bir yarısı yine kırmızı
Kuşlar uçuyor üstünde
Gökyüzü var üstünde
Hatırlanacak olursa tam üç gün önce soyunmuştun
Bir duvarın üstünde
Bir yandan elma yiyorsun kırmızı
Bir yandan sevgilerini sebil ediyorsun sıcak
İstanbul’da bir duvar
Ben de çıplağım ama elma yemiyorum
Benim öyle elmalara karnım tok
Ben öyle elmaları çok gördüm ohooo
Kuşlar uçuyor üstümde bunlar senin elmanın kuşları
Gökyüzü var üstümde bu senin elmandaki gökyüzü
Hatırlanacak olursa seninle beraber soyunmuştum
Bir kilisenin üstünde
Bir yandan çan çalıyorum büyük yaşamaklara
Bir yandan yoldan insanlar geçiyor çoğul olarak
Duvarda bir kilise
İstanbul’da bir duvar duvarda bir kilise
Sen çırılçıplak elma yiyorsun
Denizin ortasına kadar elma yiyorsun
Yüreğimin ortasına kadar elma yiyorsun
Bir yanda esaslı kederler içinde gençliğimiz
Bir yanda Sirkeci’nin tiren dolu kadınları
Adettir sadece ağızlarını öptürürler
Ayaküstü işlerini görmek yerine
Adımın bir harfini atıyorum.
Yıl 1956 Cemal Süreya
Yorum Yapılmamış